“ BEKA” DERKEN ?

Yerel seçime mi savaşa mı gidiyoruz belli değil. Dillerine bir BEKA sorunu dolamış onunla yatıp onunla kalkıyorlar.

Ellerindeki bütün istihbarat birimlerini kullanarak muhalefetin adaylarının didik didik edip bir şey bulamayınca önce “Allah Allah bunlar bizim gibi hırsız, arsız, dinsiz, kitapsız ve ahlaksız değil” şaşkınlığına düşmüş sonra da bu BEKA sorununu ürettiler.

Ve canım memleketimin bir kısım vatandaşı “BEKA sorunu nedir ?” sorusuna “Bu bekarlık çok önemli bir sorun bir an önce halledilmesi lazım “ ya da “bir buzdolabı markasıdır” gibi yaratıcı cevaplar vermesinden de anlaşıldığı gibi sorun “Beka” değil “zeka” sorunu.

Ey “beka”dan bahseden balık hafızalılar!

ABD, Temmuz 2003 de Irak’taki Türk özel kuvvetleri personelinin başına çuval geçirdiğinde dönemin başbakanı “ne notası müzik notası mı zannediyorsunuz ki her olayda verilsin” demesi ,

Haziran 2012 de keşfe çıkan silahsız Türk uçağı Suriye tarafından düşürülmesi beka sorunu değil miydi?

Hükümetin başı olan adam, “ Çözüm süreci” diye adlandırdıkları muamma dönemde teröristlerle yapılan Oslo görüşmeleri için “PKK ile görüşen arkadaşı ben gönderdim, sıkıntısı olan bana söylesin” demesi,

Habur’da çadır mahkemeleri kurup gelen teröristleri kahramanlar gibi karşılanması,

Teröristlerin kendini toparlaması için operasyonların durdurulması, hendek kazmaları ve silahlanmalarına göz yumulması,

Ve bunlar olurken teröristlerin ifadeleriyle TSK komuta kademesinin hapislere atılması geçim sorunu muydu?

İŞİD’in iki askerimizi yakılarak sehid edilmesi ve iktidarın bu gerçeği kamuoyundan saklayacak kadar aşağılık davranması BEKA sorunu sayılmıyor mu?

Suriye’den gelen milyonlarca mültecinin tampon bölgeler yerine ülkenin her yerinde yerleşmesine izin vermek BAKA mızla ilgisi yok muydu?.

İmamların kadrolu öğretmenlerin ise sözleşmeli olması,

Çocukların tarikat yurt ve evlerine mahkum edilmesi ve bu irtica yuvalarında erkek- kız demeden çocuklara tecavüz edilmesi BEKARLIK sorunu mu?

Cumhuriyetin kazandırdığı ve kendi kendine yeter bir ülke olmamızı sağlayan fabrika ve üretim tesislerinin satılması,

İktidardakilerin, dava arkadaşlarına bu mirastan pay vermemek için kontrollü darbe yapması ve bunu araştırma teklifini mecliste reddetmeleri en baba BEKA sorunu değil mi?

Her darbe döneminde olduğu gibi sermayenin yandaşlara aktarılması için ülkenin sayılı ekonomik oyuncularının batırılması BEKA sorunu değil mi?

Savaş sanayinin can damarlarından olan “tank palet fabrikası”nın KATAR”lılara peşkeş çekilmesi ve Katar’lı bir generalin ikinci komutanlığa atanması BEKA sorunu olabilir mi?

Ve bu sorunları yaratanın ekibi ile beraber devletin başında olması ve bir diplomaya bile sahip olmaması başlı başına BEKA sorunu sayılmıyor mu?

“Beka sorunu” aslında Muharrem İnce’nin dediği gibi “Bahçeli Erdoğan Koltuk Aşkı” dır. Haksız da değiller…

Ama biz bu aşk filmini bir daha seyretmek istemiyoruz