Milletin meclisi TBMM de fikirlerin ve düşüncelerin yerine yumruklar konuşmaya başladıysa durum çok vahimdir.

Olay nasıl başladı? 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan´ın AK Parti gurup toplantısında genel başkan sıfatı ile milletvekillerine Suriye İdlib´de yaşanan olaylar hakkında bilgi verirken ‘’ Kılıçdaroğlu Esed’in Suriye’de İsrail’in Filistin’de hayata geçirmeye çalıştığı insansızlaştırma politikasına destek veren bir yerde durmakta. Türkiye’nin buradaki mücadelesini sürekli fitne ile yalanla lekelemeye çalışan her kim olursa olsun haysiyetsizdir onursuzdur, şerefsizdir alçaktır haindir. Cumhurbaşkanlığı seçimi var yüreğin yetiyorsa çıkarsın meydana milletten yetki alabilirsen de söylediklerini yaparsın.’’ dedi.

Aynı (Çarşamba) gün TBMM´de yapılacak olağan meclis toplantısına dakikalar kala basın açıklaması yapan CHP grup başkanvekili Engin Özkoç "Bizim şehitlerimize, ‘kelle’ diyen bir kişinin sıfatlarını sayıyorum size. Şehide kelle diyen kişi haysiyetsizdir, şehide kelle diyen kişi Türkiye Cumhuriyeti’nde şerefsizdir, şehide kelle diyen kişi onursuzdur, şehide kelle diyen vatan hainidir. Bu kişi Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanı olamaz, temsil edemez. "dedi.

Basın toplantısı sonrasında TBMM genel kurula gelen ve konu hakkında yeniden söz alarak kürsüye çıkan CHP gurup başkan vekili Engin ÖZKOÇ’un konuşmasının, ilk dakikalarında AK Parti sıralarından tepkiler yükselmeye başladı. Sinirlerine hakim olamayan bazı Ak Parti´li ve CHP´li milletvekilleri birbirlerinin üzerine yürüyerek sert söylemler sonrasında yumruklaşmalar yaşandı.

Bir kez daha anlaşıldı ki,

Cumhurbaşkanı ile, bir Siyasi Partinin genel başkanı aynı kişi OLAMAZ.

Bu durum bizim siyaset anlayışımız uymadı, aynı kişinin bir toplantıda Cumhurbaşkanı, bir sonraki toplantıda Siyasi parti başkanı olması bize uymadı.

Her kim olursa olsun, her kime karşı olursa olsun, hakaret kabul edilemez.

Devleti temsil eden Cumhurbaşkanına hakaret bir suçtur.

Bu durum bize bir şeyi daha gösterdi, Milletvekilleri, halkına, kendisini Ankara’ya gönderen vatandaşına, temsil ettiği milletine karşı sorumlu hissetmiyor. 

Milletvekilleri kendini, genel başkanına, parti merkezine karşı sorumlu hissediyor. Çünkü onları, Milletvekillerini belirleyen, halkın karşısına bunlardan birini seçin diyen sistem, Parti genel merkezi ve Parti genel başkanı.

 

TBMM de milletin vekillerini sokakta kavga eden, birbirini kovalayan, acımasızca karşısındakine yumruk atan insanlar gibi davrandığını izleyince;

Utandım, Ayıpladım, Endişelendim. Üzüldüm.

Sizler bunu yaparsanız, sokaktaki vatandaş ne yapsın.