Bir pandemi süreci yaşanıyor ve herkes evinde kalsın istiyoruz ama evler ne kadar güvenli bilmiyoruz.

Tüm dünya korona ile mücadele ederken, bir yandan da günden güne artan şiddet vakaları ile ilgili çalışmalar artmaya başladı. Çünkü evler saatli bir bomba…

Evde kal önlemleri nedeniyle kadınların daha fazla erkek şiddetine maruz kaldığı rakamlarla ortada. Kadınlara ve çocuklara yönelik şiddet ülkemizde %38 oranında arttı. İster evli olsun ister bekâr, erkeklerin yaşamlarındaki her türlü sorunu öncelikle fiziksel olarak zayıf gördükleri kadına ve çocuğa yöneltmeleri ile artan şiddet vakaları içimizi çokça acıtmakta. Ayrıca bu artan şiddet olayları için acil önlem planlarının hala uygulanmaması ise kabul edilebilir bir durum değildir.

Kadınlar salgınla kapalı kaldıkları evlerde, şiddetle, şiddet failleriyle baş başa ne yazık ki…

Görüyoruz ki kadınların büyük kısmı şiddeti büyütmemek için kendilerini "ne istenirse yapmak" zorunda hissediyor. Sokağa çıkmanın kadınlar için zaten zor olduğu memlekette, şimdi bir de tümüyle kapatılan ev kapıları arkasında kadınlar yaşadıkları karşısında bir yardım talebinde bulunmaktan bile alıkonulmuş durumda.

Söylemlerinde şiddete karşı olduğunu belirtenler veya klavye başında kabul etmediğini vurgulayanlar eyleme ne zaman geçecek merak ediyoruz. Söylemle değil eylemle başarabiliriz diyerek devam edelim isterseniz…

***

Sağlık sistemine aşırı yüklenmenin yanı sıra, davaların acil sayılmadığı için askıya alınması, adalet uygulayıcılarının ve sosyal kamu görevlilerinin uygulamada gecikmesi ve sosyal mesafenin getirdiği diğer engeller, kadınlar için yapılacak yardım ve yönlendirmenin daha da zorlaşması anlamına gelmekte.

Sahada yapılan araştırmalar ve bildirilenlere göre, şiddete uğrayan kadınlar virüs bulaşma riskinden dolayı hastanelere gidip darp raporu almaktan çekiniyor. Aynı zamanda şiddete uğrayanlar ve tanık olanlar, saldırganın korona sebebiyle sağlıksız koşullarda kalacağı endişesini yaşıyor. Kolluk kuvvetlerinin virüs sebebiyle 6284 sayılı Kanun yükümlülüklerini yerine etkin bir şekilde getirmedikleri de gözlemlenen durumlar arasında. Yasa çok açık ve net. Başta da dediğim gibi eylem şart…

Sığınma evlerinde şiddet tehdidi altında bulunan kadınlar dışında yeni başvuru kabul edilmemekte. Örneğin kapasite sıkıntısı yaşandığı için yalnızca barınma talep eden kadınlar sığınma evine kabul edilemiyor.

Hem dünyada hem Türkiye’deki araştırmalar kadınların evlerinde dahi büyük tehlike içinde bulunabileceklerini işaret ediyor. Ülkeler yeni yasa tasarıları ve 7/24 açık çağrı paketleri uygulamalarına başvururken Türkiye’de henüz ek ve acil bir önlem paketi yayınlanmadı. Dünyada ve Türkiye’deki duruma bakılacak olursa korona virüs günlerinde kadınları şiddetten korumanın yeni yollarının bulunması ve bu kriz çerçevesinde sosyal ve ekonomik yardımlar tasarlanırken kadınların da ayrıca düşünülmesi gerektiğini savunuyor ve bunu her platformda dile getiriyoruz.

***

Peki,

Bugün korona, yarın ekonomik sorunlar daha sonra başka başka nedenler yüzünden kadınlar ve çocuklar şiddet görmeye devam mı edecek?

Bunu önlemek amacı ile devlet kapalı kapılar ardında daha da katmerlenen, kadınların kendilerini daha korunaksız ve çaresiz halde hissettikleri bu şiddet ortamına karşı bir acil eylem planı hazırlamalı, kadınları bilgilendirmeli, tüm kurumlarıyla kadınlara şiddete karşı hakları olduğunu anlatmalıdır.

Kolluk güçleri kadına yönelik şiddet olaylarına müdahale ve işlem konusunda uyarılmalı, kadınların başvurularının “korona salgını” bahanesiyle” göz ardı edilmesinin kabul edilemez olduğu ilan edilmelidir.

Bu süreçte danışma ve destek mekanizmalarında aksama olmaması için özel önlemler alınmalı, ihtiyaca yönelik yeni özel şiddetle mücadele birimleri kurulmalı ve 24 saat esasına göre her an ulaşılabilir hale getirilmelidir.

Sığınma evlerinin koşulları düzeltilmeli, salgın konusunda alınan önlemler artırılmalıdır.

Kadına yönelik şiddet konusunda adli süreçler ertelenmemeli, kadınların uzayan yargı süreçlerinde ikinci, üçüncü kez mağdur edilmesinin önüne geçilmelidir.

Şiddet mağduru, boşanmış, tek ebeveyn olarak çocuklarının bakım sorumluluğunu üstlenen, maddi desteğe ve sağlık, eğitim, bakım desteğine ihtiyaç duyan kadınların özgün ihtiyaçları için bakanlıklar düzeyinde acil önlemler alınmalı, bu önlemler geciktirilmeden hayata geçirilmelidir.

Şiddet gören kadınlar pandemi sürecinde kime nasıl başvuracak?

Aile içi şiddet hattı- 0212 656 96 96 / 0549 656 96 96

Sosyal destek hattı- 183

Emniyet -155

Jandarma-156

Bağlı bulunduğunuz ilin Baro ve Şönim merkezleri

Her koşul altında devam eden şiddete karşı, her koşul altında haklarımız olduğunu unutmayalım.

Evde kalalım ama sağlıkla kalalım…

Feray KARAGÖZ