Atatürk’ü ve Atatürkçülüğü anlatmak için binlerce sayfa yazsak bile yetmez, burada anlatılamaz. Yine de; 

Atatürkçülük, Sarıkamış’ta, Çanakkale’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da şehit olacağını bile bile bir saniye tereddüt etmeden savaşmaktır. Savaşırken geride gözü yaşlı ana, baba, kardeş, eş, çocuk bırakacağını bile bile şehit olmaktır. 

Atatürkçülük, şanlı Türk Bayrağımızın inmemesi, dinimizin sembolü Ezanın dinmemesidir. 

Atatürkçülük, dürüstlüktür, çalışkanlıktır. 

Atatürkçülük, ilimdir, fendir, akıldır, bilimdir. 

Atatürkçülük, vatan ve millet sevgisidir. 

Atatürkçülük, tam bağımsızlıktır, ya istiklal ya ölümdür.

Atatürkçülük, çağdaşlıktır, muasır medeniyete ulaşmaktır.

Atatürkçülük, zeki, çevik ve ahlaklı olmaktır. 

Atatürkçülük, damarlarımızdaki asil kandır. 

 Binlerce cümle yazabiliriz, ancak bu örnekler Atatürk büstüne, anıtına, resmine, portresine bakınca bizlerin gördükleridir ve sadece Atatürk’ü görmeyiz biz orada, yedi düveli dize getiren Mehmetçiğiyle, kadınıyla, yaşlısıyla, genciyle tüm milletimizi görürüz, yüzbinlerce şehidimizi görürüz ve şükrederiz Allah’a, saygı ve minnet duyarız Atamıza baktığımızda. 

Bu saldırıları yapanların veya yaptıranların acısı nedir diye sorarsak eğer; 

Atamız önderliğinde yüzbinlerce şehidimizin kanıyla kurtulmuş bu cennet vatanda, O’nun kurduğu bu güzel ülkenin tüm değerlerine tezatlık teşkil edecek şekilde ve Atamıza karşı olarak yaşamak, bu çirkin saldırıları yapanların gerçek acısıdır, ki elde edemedikleri ve asla edemeyecekleri yüce kudretin eksikliğinin acıyla dışavurumu da ilk değildir. Tarihte yenilginin acısını çeken İngiliz, Fransız, İtalyan, Rus ve Yunan vs. yani yedi düvel de, Atamıza ve yüce Türk Milletine karşıydılar… Atatürk’e karşı olanlar ve saldıranlar da, bu yüce kudrete sahip olamamanın acısını çekmektedirler. 

Ve bizler, O’nun zamanın ilerisini görerek yüce Türk Milletine emanet ettiği tüm değerleri, yüreğimizde ve kanımızdaki inanç, bağlılık ve onurla ilelebet taşıyacağımızı yineleyerek söylüyoruz ki, Acınız Artarak Devam Edecektir.