07.06.1953 rize İli güneysu ilçesi tepebeşı köyü doğumlu 1959 yılında İstanbul ali kuşçu İlköğretim okulunda başlayan külünk, babasının görevi gereği sırasıyla 1960 yılın
İşadamı Araştırmacı yazar Şair
Yazara Mesaj Yaz
Bu Bölümde Yazılan Yazıların Sorumluluğu Yazarlara Aittir
Kurban Bayramı 16.11.2011 (2366) Okunma
Kurban.Hz. İbrahim efendimiz ile,Hz. İsmail efendimiz devlethanemize sabah ezanı ile teşrif ettiler. Ailece Aziz Peygamberleri büyük bir tören ile karşıladık. Geleceklerini biliyorduk. Her kurban bayramında teşrif ederler ve bizleri sevindirirler. Evimizde cemaat olduk. Hayır dualarını aldık. "Başka gidilecek yerler var" diyerek ailem ile vedalaştılar. Namaz sonrası zevcem, kızlarım ile bayramlaştım. Teşekkür merasimi yaptım. Siz yaptınız mı? Şöyle ki: Hanımefendi ütülediğin gömleklerime, pırıl pırıl yerine koyduğun çoraplarıma, elbiselerime ve güler yüzüne teşekkür ederim. Çocuklarım, sizlere de teşekkür ederim. Bugüne kadar babanıza söz getirici bir fiilde bulunmadığınız için. Sabah namazına beni üzmeden kalktığınız için. Kucaklaştık. Rasathanenin yanında bulunan CINGILLİ camiinde bayram namazımı kıldım. Yedi ortağız. Uzun süreli ortaklığımız devam ediyor. Büyükşehir belediyesi bir teknik geliştirmiş. Her kurban satılan yerde portatif kurban kesim yerleri kondurmuş. Tebrikler. Size hayvanı dört parça ederek veriyorlar. Aldık. Arabalarımıza yükledik. İki büyük baş hayvan. Bir tanesi şirketimizde kurban kesemeyenler için aldığımız. Çalışanlarımızdan on beş kişi geldi. Yaklaşık yirmi beş kişilik kahvaltı sofrası. Tereyağını evde zevcem hizmetli hanım kardeşimize elektrikli yayıkta yaptırdı. Kaymak, bal, reçeller, peynirler, börekler, baklavalar, bahçemden maydanoz, biberler, ekmek, su, temiz hava, tuz, biber, oksijen, sihhat, mutluluk... Aman Allah’ım aman. Patronluk yok. İşinin işçisi Nejdet var. Zaten başarının sırrı burada gizli. Dua ile kahvaltı soframızı kaldırdık. Bu arada odun sobamızın da gürül gürül yandığını söyleyeyim. Şimdi önemli bir sorum var: Kurbanı vekalet yolu ile x yerine gönderip, kendiside tatile giden aile, şu benim anlattığım sosyolojik kurban eyleminin neresinde? Tadda, ruhta, anlayişta... Kurban etimiz parçalara ayrılıyor. Sohbet, muhabbet ve takılmalar. Elbette bu ortamın gülü Malatya'li emekli arkadaşımız Fikret Kaya. Hizmette hiç erinmeyen, üreten, yük alan bir Anadolu beyi gibi duran bir insan. Onun ile bu ortam neşeleniyor. Elbette Van, Erciş, şehitlerimiz gündemimizde. Ortaklarımızdan Ergin Külünk, Metin Külünk, Murat Yavuz, Fikret Kaya, Yeni ortak Mustafa Zahid Külünk. Herkes severek işini yapıyor. Ortağım Murat, sırf bu duyguyu paylaşma adına burada. Demek oluyor ki, ruh bu duyguya hasret. İstiyor. O arada kavurma tencereye konuldu. Öğle yemeği hazırlığı başladı. Pilav, çorba, tatlı, salata. Aman Allah’ım aman... Etlerin bölüşümü yapıldı. Meydan ateşimiz yanmaya devam ediyor. Semaver çayımızı Bismillah ile yudumluyoruz. Birazdan çalışan cephe arkadaşlarım ile helalleşerek onları uğurlayacağım...
Grubumuzda otuz beş çalışanım kurban kesemedi. İnşallah gelecek bayram yarı yarıya düşer. Her biri tek tek teşekkür ediyor. En zoru olanı başarıyorlar.
Kurbanın akıtılan kanı ile, içimizdeki bütün kirlerin akıtıldığı inancı ile…
