Batman’da gençlerle konuşurken kendi yaşını bile hesaplayamayan ekonomist buyurmuş:
“Ekonomik Kurtuluş savaşı veriyoruz !”
Her savaş kendisine özgü silahlarla yapılır.
Bu ülkenin ekonomik silahları da: * - Telekom’du,
* - Şeker fabrikaları idi,
* - TÜPRAŞ idi,
* - PETKİM idi,
* - TEKEL idi,
* - SEKA idi,
* - ETİ Maden işletmeleri idi,
* - Limanlar idi,
* - Tank Palet fabrikası idi.
* - Gübre sanayi işletmeleri idi
Hangi birini sayayım.
Hani babalar gibi sattığınız milli değerlerimiz.
Hiçbir gelişmiş ülkede bu tür stratejik tesisleri yabancılara satamazsınız.
Bizim
gibi savaşmadan işgal edilen ülkelerde olur bunlar.
Bütün silahları düşmana satacaksın, üretmeyeceksin, kalan diğer kaynakları talan sistemi kuracaksın sonra da savaşıyorum diyeceksin.
Senin açından bakınca doğru söylüyorsun.
Ülkemi Dar-ül harp ilan edip savaştığına ben şahsen inanıyorum..
Gerçekten bu ülke için ekonomik kurtuluş savaşı vermek istiyorsan:
* - Başta kendin olmak üzere Tanrı ile aldatmaktan vazgeçeceksin.
* - Mareşal Çakmak’ın” Tarikatlar dış güçlerin bu ülkede kurduğu ileri karakollardır” uyarısı gereği tarikatları ortadan kaldıracaksın.
* - Kadını dini sömürü aracı olmaktan çıkarıp eşit birey yapacaksın.
* - Yarattığın sadaka kültürü ve yoksulluğu yönetme taktiğinden vazgeçeceksin.
* - Üreteceksin.
* - Köylüyü milletin efendisi yapacaksın.
* - Çalmayacaksın.
* - Adil olacaksın
* - Eğitim sistemiyle oynamayacaksın.
* - İlmi rehber edineceksin.
* - Laikliğe saldırmayacaksın.
* - Kişiye sadakati değil liyakatı esas alacaksın,
* - Yüzyılların nadir yetiştirdiği Türkiye Cumhuriyetinin kurucu liderinin ilkelerini takip edeceksin.
* - Tabi bunlar için her şeyden evvel okuyacaksın ki başkasının oyuncağı
olmayasın.
Hasıl-ı kelam bu ülkeyi seveceksin.
Çünkü bu ülke yalnızca düşman gözüyle Dar-ül Harp’tir..
