Cehaletin en büyük korkusu kadındır. O öğrenirse çocuklarına da öğretir.
Hele bir de gücünün farkına varırsa kar topu çığ olur .
Onun için değil midir erkeklerin toplumlara egemen olmaya çalışması. Özellikle geri kalmış toplumlarda.
Diri diri toprağa gömdüler,
Çarşaf giydirdiler,
Burka’ya soktular,
Köle diye sattılar,
“Saçlarını ört ” diye asırlardır baskı yapıyorlar.
Cariye diye seks oyuncağı yaptılar
Hatta bazıları daha ileri giderek kadınları sünnet ettirdiler.
Bunları, kadın gücünün farkına varıp ayağa kalkmasın diye yaptılar.
Bütün bunları yaparken :
“Cennet anaların ayakları altındadır”
“Annenizi sırtınızda hacca da götürseniz hakkını ödeyemezsiniz”
"Hiçbir süs ve makyaj bir kadını; ´ Analık Sevgisi ´ kadar güzelleştiremez. "
Gibi duygusal veciz sözler söylemekten de geri kalmadılar.
Biliyorlar ki, ayakları üzerinde duran kadın, ülkeyi karanlığa sürüklemek isteyen herkes için büyük bir engeldir.
Karanlığı yırtacak olan asenadır.
Bu ülkede devrimi kadınlar yapacak.
Büyük Selçuklu Devletini dağılmak üzereyken kurtaran Altun Can Hatun (ölüm 1060) gibi,
Sabırlı ve barışçıl olmasını zayıflık addederek üzerine gelen Persleri, savaş sanatındaki ustalığı ile yenen Tomris Hatun (M.Ö. 6 ncı yüzyıl) gibi.
Delhi Türk Sultanlığının özellikle kadınlarına özgürlük getiren Raziye Sultan (ölüm 1240) gibi.
1340 larda Türk diyarlarını gezerken Türklerin sapkın mezhep ve tarikatlara bulaşmadığını öven Arap seyyah İbn Battuta :
“Burada tuhaf bir hale şahit oldum ki o da Türklerin kadınlarına gösterdiği hürmetti. Burada kadınların kıymeti ve derecesi erkeklerden daha üstündür.” diyerek tarihe tanıklık etmiştir.
Ben de diyorum ki:
“ Tarih tekerrür edecek ve devrimi biz kadınlar yapacağız !”
Çok yakında..
