Pasaport kanununda 5 tür pasaport vardır.
Bunlardan birisi de 30 sahifeden oluşan GRİ renkli “Hizmet Pasaportu”dur.
Pasaport Kanunu gereğince kendilerine diplomatik veya hususi damgalı pasaport verilmesi mümkün olmayan kimselere, Hükümetçe, hususi idarelerce veya belediyelerce resmi vazife ile dış memleketlere gönderildiklerinde veya dış memleketlerde vazifeye alındıklarında verilir
Peki nasıl verilir?
Belediye başkanı “Şu kişileri görevli olarak şu kadar süre ile şu ülkeye göndereceğim” diye İçişleri Bakanlığına resmi yazı yazarak Hizmet Damgalı Pasaport talebinde bulunur.
Yazının ekine:
- O kişilere ait nüfus cüzdanlarının aslı ile
- 2 şer adet biyometrik fotoğraf ekler.
İçişleri Bakanlığı pasaport isteyenler hakkında araştırma yapar.
Şartlar uygunsa uygun gördüğü süre için GRİ pasaport düzenleyerek isteyen makama gönderir.
Verilme şartları bittiğinde de pasaportları bakanlık geri alır.
Yasa böyle diyor.
Gelelim ;
Malatya Yeşilyurt
Balıkesir Gömeç,
Adıyaman Gölbaşı,
Burdur Yeşilova
Yozgat Yerköy
Şanlıurfa Suruç,
Ordu Korgun belediyelerindeki GRİ pasaport sahtekarlığına.
Bu pasaportun kanundaki GRİ pasaport şartları ile ilgisi yok.
Bu da hizmet pasaportu ama iktidara hizmet etmek şart.
Ülkenin neresinde oturursanız oturun, iktidara hizmet ediyorsanız,iktidar partisinden olan herhangi bir belediyeye “ ben yurtdışına kaçmak istiyorum” diyor ve hak yoluna harcamak için 6000 eurodan başlayan üst sınırı belirsiz bir bahşiş veriyorsunuz o kadar. Gerisi 10 yıldızlı hizmet.
İki ya da üç hafta sonra GRİ pasaportun eline geliyor.
İnanamıyor gibi bir halin var.
Gri pasaportunu belediyedeki sahtekara pardon “organizatöre” teslim ediyorsun.
GRİ pasaportlu hizmet erlerinin sayısı bir otobüsü dolduracak kadar olunca otobüse binip Bulgaristan’dan topluca çıkış yapıyorsunuz.
Her şey yasal.
AB ülkelerinin aralarında sınır da yok ya istediğiniz yere varıyorsunuz.
Muavinin “ Biz sizi burada unutacağız ama siz otobüsten inerken lütfen GRİ pasaportlarınızı organizatöre teslim etmeyi unutmayınız.” anonsundan sonra otobüsten inip Almanya’nın kalabalığına karışıyorsunuz.
Otobüs şoförü birkaç gün sonra boş olarak aynı güzergahtan geri dönüyor. Bulgaristan sınırından geçerken pasaportlara Bulgaristan’dan çıkış kaşesi de vuruluyor.
Otobüs Türkiye’ye gelince organizatör pasaportları iade ediyor. Yani sanal olarak yurda dönmüş oluyorsunuz ama aslında Almanya’dasınız.
Sahtekarlık ortaya çıkınca önceleri başka kapıdayken iktidara doğru, şimdi ise muhalefete doğru haykıran bakan soruşturma açıldığını söylüyor.
Sahtekarlık ortaya çıkana kadar fark etmemişler (!) şimdi soruşturacaklarmış.
Yerseniz…
Muhtemelen olayı ortaya çıkaranı soruşturacaklardır.
Onlar soruştururken (!) bizim organizatör umreye gidiyor. Var gücüyle taşladığı şeytan dile gelip saygıyla:
“Üstad, yaptıklarınızı düşünemediğim, görevimi sizin kadar bile yapamadığım için ben bu taşları hakettim” diyor..
Hizmette sınır şeytanda bile var ama bizde yok..
Güzel günlere ulaşacağız inancımla, sağlıklı kalın…
Çorlu
