Kişi herkesi kendisi gibi zannedermiş..
Tarih yazıyor, Biden de biliyor ki biz bir milleti, Engizisyonun pençesinden, Hitler’in soykırımından kurtarmış bir milletiz. Hem de her şeyi göze alarak.
Avrupa açlık çekerken, dil, din, ırk, renk ve milliyet ayrımı yapmadan gemilerle yardım gönderen bir milletiz.
Ortaçağda güçlünün güçsüzü ezdiği yok ettiği dönemde güçsüzleri korumak için asker göndermiş bir milletiz.
Tarihte var olduğumuzdan beri aman dileyene kılıç çekmeyen bir milletiz.
Onun için at hırsızının biri “soykırım” sözcüğünü kullandığı için ne tarih değişecek ne de bizim asaletimiz…
Ancak sorun onun kullandığı kelimede değil neden kullanabildiğinde…
Bunda bizim hiç mi suçumuz yok?
Derler ki mükemmel bir yemek yaparsınız sunumunuz berbat olduğu için kimse beğenmez, berbat bir yemek yaparsanız ama sunumunuz o kadar güzeldir ki herkes beğenir….
Bizimki de o hesap..
Yapmadığımız bir şeyi yapmadığımızı bir asırdır anlatamıyoruz…
O kadar akademisyen yetiştiriyoruz ama yabancı dil bilmeden unvan alsın diye durmadan yönetmelik değiştiriyoruz. Kaç akademisyenin bu konuda başvuru kaynağı olarak kullanılan makalesi ya da kitabı var?
Kaç Türk yönetmenin bu olayları doğru anlatan filmi var?
Bunlar yetmiyormuş gibi;
2010 da utanmadan “salonlarda diplomasi monşer diplomasisini bıraktık” diye nutuklar attık.
Zannedersin elçiler meydan savaşına çıkması gereken silahşör.
Sonra da uluslararası ilişkilerde anahtar rolünü oynayan elçilikleri, tarihten, diplomasiden, milli çıkarlardan habersiz yabancı dil bile bilmeyen liyakatsız kişilerle doldurduk.
2020 Aralık’ta yayınlanan “Büyükelçiler Kararnamesi”ne bakmanız yeterli.
Teselli ikramiyesi olarak Büyükelçi yapılan milletvekillerini saymıyorum.
Hiç kimse bir başkasına kendi keyfine göre davranamaz. Herkes karşıdakinin kendisine davranışını kendi belirler..
24 Nisan bizim için bir mesajla baştan savılacak takvimde bir gün değil. Diplomatik savaş günüdür.
Ve biz her türlü siyasetin üstünde, bütün diplomatik silahlarımızla hazır olmak zorundayız.
Tabi amacımız bu milletin bekası ise…
Savaş alanlarında kazanılanlar masada kaybedilir…
Tabi diplomasi bilmiyorsanız…
Biz artık kaybetmek istemiyoruz….
Güzel günleri göreceğimiz ümidimle, sağlıklı kalın..
