Leman CAN
Afganistan Muhafızları  21.06.2021   (981) Okunma

Tarih tekerrürden ibarettir,

Ders alınsaydı tekerrür eder miydi tarih?

Cumhurbaşkanının Biden’e “Afganistan batağında biz kalalım” teklifini duyunca dejavü oldum.

1948 yılında yapılan seçimlerle Kuzey ve Güney olmak üzere ikiye ayrılan ve bugün dünyanın sayılı ekonomilerinden bir olan Güney Kore ("Sabah ülkesi" )

Samsung, Hyundaı, Kıa Motors, Korean Aır, Asıana aırlınes, Mıssha, LG, Hankook Tıres. Markalarının sahibi Kore.

1950 yılında Kuzey Kore’nin saldırısına uğradığında Birleşmiş Milletlerin 16 üyesi ile üye olmayan Türkiye’nin müdahale ettiği ülke.

1950 yılında iktidarda Adnan MENDERES hükümeti vardı.

Amaçlarından birisi NATO’ya girmekti.

Hükumet, meclisin onayını almadan Güney Kore´ye asker gönderme kararı almış ve 5090 kişilik bir kuvveti bu ülkedeki savaşa göndermiştir.

Çünkü ABD li senatör Cain “ Kore’ye asker gönderirseniz NATO’ya girersiniz “ demişti.

Türk askeri Kore’ye gönderilirken şehitlik vurgusu yapılmış, ölenler için camilerde mevlitler okutulmuş, hatta gazeteler ölenlerin “vatan ve hürriyet uğruna şehit” olduğu yazmıştı.

Kunuri, Kumyangjang-Ni, Seul ve Wegas muharebeleriyle Kore´de savaşın kaderini 4 kez değiştiren Türk tugayı,741 şehit, 2.147 yaralı , 234 esir ve 175 kayıp verdi.

Kore savaşı bizim savaşımız değildi: kapitalist ABD ile Komunist Rusya bilek güreşi yapıyordu.

Ama;

Kore’ye asker gönderme kararına karşı fikirler beyan etmek en başlından itibaren vatana ihanetle bir görülmüş, karşı beyanat verenlerin bir kısmı 15 yıl hapse çarptırılmış ve İstanbul, Ankara ve İzmir’de de kararı eleştiren yazı ve karikatürler yayınlayan 17 mizah dergisi kapatılmıştır.

Savaş devam ederken Senatör Mc Carthy, senatoya İspanya ve Türkiye’nin NATO’ya üye olmasını önerdi. Öneri reddedildi.

Kore savaşı devam ediyordu. 5 ay sonra ABD, Türkiye’nin NATO’ya üye olmasını tekrar önerdi.

Norveç, Danimarka, Belçika ve özellikle İngiltere buna karşı çıktı. İngiltere o günlerde NATO dışında Türkiye’nin de içinde bulunacağı bir “Ortadoğu Komutanlığı” kurmak ve Türkiye’yi de petrol bekçisi yapmak istiyordu.

Yapılan uzun görüşmeler neticesinde Türkiye’nin, İngiltere’nin istediği rolü oynaması şartıyla, NATO’ya girmesini kabul ettiler.

O gün Kore mNATO denklemi,

bugün Afganistan İslam Cumhuriyeti, şahsım denklemi.

Türkiye’ye yakın yüzölçümü ve 32 milyonluk nüfusu ile kaostan kurtulamayan % 99’u Müslüman olan ülke.

Taliban başkent Kabil hariç ülkenin her yerinde etkili.

İyimser düşünmek için oradaki soydaşlarımıza destek olmak için kalıyoruz diyeceğim ama biz başkentteki havalimanını korumak için kalmak istiyoruz. Çekilme esnasında tahliyelerin emniyetle yapılmasını ve akabinde, kimsenin Afganistan’a turist olarak gelmediği herkesin malumu iken, diğer ülke vatandaşlarının geliş - gidişlerini emniyete alacağız.

Türkçesi ABD’ye yaltaklanarak iktidarı devam ettirmek .

Ülkenin genelinde etkili olan Taliban Türk askerinin kalmasına taraf değil. Yani kibarca “bugüne kadar savaşmadık ama kalırsanız sorumluluk sizin” diyor.

Oysa bilmiyorlar ki iktidardakilerin mal varlıklarının açığa çıkmaması ve iktidarda kalmaya devam etmeleri için, HAMDOLSUN görüşmede Ermeni meselesini gündeme getirmedikleri gibi, İngilizler’in zamanında planladığı gibi Afganistan’ın yeraltı zenginliklerine de (bakır, değerli taş) bekçilik yapmak zorundalar.

Yakında yandaş basında Mehmetçiğin Afganistan destanlarını okumaya, camilerde şehadet mevlitleri dinlemeye ve karşı çıkanların eziyet çekmesine hazır olalım derim…

Bu filmi daha önce defalarca görmemize rağmen…

Olsun, bir kadir gecesi “Rabbim bizi affetsin” der ve ertesi kadir gecesine kadar bildiklerini okumaya devam ederler.