Ön şart olan fizik ve matematiği saymıyorum bile.
Fizik bilmeyen bir oyuncunun bir dış bükey organla (kafa) belli bir açıyla gelen bir dış bükey cisme (top) vurulduğunda yansıma açısını tahmin etmesi mümkün mü?
Konuyu biraz irdeleyince bir efsane ile karşılaştım.
General Harrington Kupası.
Lozan Barış Konferansı sırasında İstanbul’da işgal kuvvetleri komutanı General Harrington, 5 yıllık işgalden sonra çekilirken bize futbolda bir ders vermeyi planlamış ve İngiltere’nin en iyi oyuncularını toplayarak bir takım oluşturmuş.
Verdiği ilanla Türk takımlarını maç yapmaya davet etmiş. Davete cevap gecikmemiş. Fenerbahçe spor kulübü maç yapmayı kabul etmiş.
Maç günü olan 29 haziran 1923 ulusal prestij mücadelesi gününe dönüşmüş.
Taksim stadı tıklım tıklımmış.
İlk golü İngilizler atmış. Stadyum ölüm sessizliğine bürünmüş. Birinci devreyi 1-0 mağlup bitiren Fenerbahçe ikinci yarıya çıkmış.
Birinci devredeki Fenerbahçe yerine dişini tırnağına takmış ölümüne mücadele eden bir takım gelmiş.
Peşpeşe iki gol atan Fenerbahçe maçı 2-1 kazanmış. Stadyumdan halkın çoşkun tezahüratlarıyla omuzlarda çıkan oyuncular artık birer milli kahramandılar.
Arkadaşları düşmanı cephede dize getirmiş, kendileri de sahada.
İşgal yılları boyunca Fenerbahçe işgal kuvvetleri takımlarıyla yaptığı 50 maçın 41 ini kazanmış, 4’ünde berabere kalmış yalnızca 5’ini kaybetmiş.
Bu efsane takımın özellikleri mi?
- 11’i de Fenerbahçe genç takımından yetişmiş,
- 11’i de giydiği formaya aşıkmış,
- 11’inin de arkadaşlık bağları kopamayacak kadar güçlüymüş ve
- 11’i de yüksek okul mezunuymuş.
Ben merakımı giderip başarısızlığın sebeplerini öğrendim.
Futbolda bile 100 yıl geriye gitsek aslında en az 20-30 yıl ileri gitmiş olacağız demek ki.
Dilerim bu ülkeyi böyle bir efsane takım yönetir:
Ahlaklı, faziletli, zeki, çevik ve vatanına sevdalı.
Üstelik hepsi diplomalı.
