Leman CAN
3600 mü dediniz ?  18.10.2021   (800) Okunma

Şahsım hükumetinin başı buyurmuş: 

“3600 ek göstergeyi biz söz verdik (2018 yılı seçim vaadi) 2022 yılı sonuna kadar çözeceğiz.” 
Partisinden ayrılarak yeni bir parti kuran eski yoldaşı Babacan da cevap veriyor: “ 
Hükumet isterse bir hafta on günde bu sorunu çözer ” 
Yandaşın vergi borcunu 1 günde silebiliyor, 
Yap-işlet-devret ucubelerine 25 yıl garantiyi 3 günde veriyor.
Düzensiz göçmenlere maaşı bir günde bağlıyor,
Ama her ne hikmetse 3600 ek gösterge için 1,5 yıl çalışması gerekiyor. 
Sanki Devleti bugün kurduk. 
AKP’nin başkanı utanmadan bizimle dalga geçiyor. 
Adama sormazlar mı, 2018 seçimleri öncesi söz verdiğine göre konuyla ilgili bir hazırlığın vardı demek ki. (Yoksa yalnızca nutuk muydu o söz?) 
Hadi hazırlığın yoktu diyelim. Neredeyse iki yıldır muhalefet 3600 ek göstergeyle yatıp kalkıyor. İnsan muhalefete cevap vermek için bile olsa bir hazırlık yapmıştır. 
Bu sorunu çözmek için 1,5 yıla ihtiyaç olabilir mi? 3800 ek göstergenin teknik olarak ne anlam ifade ettiğini yetkililerine bırakalım. Biz sonuçlarına bakalım: 
3600 ek göstergenin hayata geçmesi durumunda: 

* - 30 yıllık hizmeti bulunan öğretmen, polis ve 4 yıllık dini yükseköğrenim mezunu imam-hatiplerin emekli aylığının yüzde 22, 

 * - Hemşire ve diğer imam-hatiplerin emekli aylığının da yüzde 25 civarında artması bekleniyor.  

* - Emekli ikramiyelerinde de 32 bin ile 38 bin lira arasında değişen tutarlarda artış olabileceği hesaplanıyor. 

* - Çıkacak yasadan toplam 1 milyon 600 bin memur (280 bin polis, 1 milyon 100 bin öğretmen, 110 bin hemşire, 120 bin din görevlisi ) yararlanacak. 

Bunlar emeklilik hakkını kazanmış, çocukları üniversite çağında olan memurlar. Emekli olduklarında maaşlarında çok düşüş olacağı için hak kazandıkları halde emekli olmayanlar. 
1 milyon 600 bin memur can derdinde iktidar da : “ Nasıl olsa milletin hafızası zayıftır. Bu sorunu seçime yakın çözersem gelsin oylar.” derdinde 
Biz 2022 yılı sonuna kadar geçinmek, çocuklarımızı okutmak ve yaşama tutunmak için gecemizi gündüzümüze katmışız, az da olsa birikimlerini satmışız, büyüklerine muhtaç olmuşuz iktidarın umurunda değil. 
 Çünkü aynı derdi paylaşmıyoruz. 
 Çünkü onlar yaşamın sefa biz cefa kısmındayız. İkinci dünya savaşının sonlarına doğru Almanya her cephede büyük kayıplar verirken kurmayları Hitler!e: 
- “ Çok insanımızı kaybettik artık duralım” dediğinde Hitler:  
- “ Bizi bu halk seçti. Bu durum onların tercihi.” Demiş. 
Bizim tercihimiz de bu demek ki…