Adamlar kralların gücünü sınırlayarak vatandaşların daha insanca yaşaması için taa 1215 de Magna Carta’yı yayınlamışlar.
Biz bugün sahip olduğumuz tüm özgürlükleri kaybetmek için elimizden geleni yapıyoruz
Bütün kutsal kitaplar her canlıyı ve cansızı tek tanrının yarattığını ve ona şükran sunulmasını yazıyor.
Ama bugün kendi yarattığımız tanrılara tapıyoruz.
Dili, rengi, ırkı ve cinsiyeti ne olursa olsun bütün insanların eşit olduğunu iddia ediyoruz
Ama insanları Hindistandakinden beter kast sistemine tabi tutuyoruz.
Fikir ve vicdan özgürlüğünün esas olduğunu üstüne basa basa söylüyoruz
Ama fikrini söyleyenleri hapse tıkmak için fırsat kolluyoruz
Bir lokma bir hırka edebiyatı yapıyoruz
Ama ne kadar çalarsak çalalım ne gözümüz ne karnımız doyuruyor.
“Devletin dini adalettir” ilkesini dilimize pelesenk ettik
Ama her gün keyfi olarak yakalanan, tutuklanan, haksız sebeple mahkum olanların feryatlarını duyuyoruz.
“Cennet anaların ayakları altındadır” hadisini tabu kabul ediyoruz
Ama neredeyse her gün bir anayı ayaklarımızın altına alıp öldürüyoruz.
“İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” diye bir miras var .
Ama bunu da yanlış anladık, yalnızca soluk alıp versin istiyoruz.
Herkesin eğitim alma temel özgürlüğü var diye biliyoruz
Ama muktedirlerin çocukları en iyi okullara giderken halkın çocukları tarikat yuvalarına teslim ediliyor.
Sağlam nesillerin sağlam insanlardan doğduğu gerçeğinden haberdarız .
Ama yediğimizden içtiğimize her şeyin genetiğiyle oynuyoruz.
Dünya bize miras değil, torunlarımızdan ödünç aldık diyoruz
Ama o kadar yoğun kirletiyoruz ki kendi kirimizde boğuluyoruz..
Sahi ya.İnsanca yaşadığımızdan emin miyiz?