Leman CAN
15 Temmuz  20.07.2022   (566) Okunma


Rahmetli Kamer Genç 2009 yılında meclis kürsüsünde konuşuyor; 

“ Hepiniz benden iyi biliyorsunuz, Amerika ´ya giden AKP milletvekilleri Fetullah Guleni’i ziyaret ediyor. 

Bir gün mecliste açalım kimdir bu? Ne yapmak istiyor? Türkiye’deki sermayesi nereden geliyor? Acaba Türkiye’deki rejimdeki rolü nedir? Bunlar bir arastiralim . 

Bundan niye cekiniyorsunuz? 
Bunun en büyük zararını siz cekeceksiniz 
Ben çekmem. 
Benim düşüncelerim belli. 
“ 24. 3. 2011 yılında da aynı kürsüde Adalet bakanı Bekir Bozdağ konuşuyor;
 “ Fetullah Gulen bu ülkenin yetiştirdiği değerli bir kiymettir. Seversiniz sevmezsiniz, ama değerli bir insandır bilge bir insandır. 
Bu ülkenin milli ve manevi değerlerine bağlı nesillerin yetişmesi için hizmetini yapıyor. 
Her şeyi de açık, devletin denetimi gozetimi altinda açık. 
Her şeyi göz onunde olan, yapılan hizmetlere baktığınızda. 
Siz buna herhangi bir savcının iddiası, mahkumiyet kararı olmayan birine “cete” diye itham ederseniz ona karsi da büyük bir haksızlık yaparsınız. 
Kendi de burada yok. 
Ama ceteden yargılananlar, çete iddiası ile sorusturulanlari kovusturulanlari demokrasiye darbe vurmak isnat ve iddiasıyla yargilananlari milletvekili olmak....
(mikrofon burada kapatılıyor) diyor. 
Okyanus ötesinde olan Fetullah için, dönemin başbakanı Erdoğan 2012 Türkçe Olimpiyatları kapanışında ; 
“Gurbet hasrettir. 
Hasret bedeli çok ağırdır. 
Biz gurbette olup su vatan topraklarının hasreti içerisinde olanlariaramizda görmek istiyoruz. 
Diyoruz ki bu sıla hasreti bitmelidir, bitsin istiruz . “ diyerek dön çağrısı yapmıştı . 
Yorumsuz olarak aktardigim bu konuşmalarin öznesi olan şahıs her ne hikmetse bir müddet sonra terör örgütü lideri olmus, darbeye kalkismis . 
Hâlbuki ki Perşembenin gelişi çarşambadan belli değil miydi? Büyük resmi gören herkes iktidarı çeşitli yollarla uyarmamis miydi? 
Bu kadar vurdum duymazligin sebebi neydi? 
Onu da gazeteci Levent Gültekin “Yaklasan Kasirga” isimli kitabında ; Donemin başbakanı Binali Yıldırım 15 temmuzun arka planını öğrenmek için aklına takılanları MİT müsteşarı Hakan Fidan’a soruyor. 
O da bu orulari Erdoğan’a sormasını söylüyor. 
Binali soluğu Erdoğan’ın yanında alıyor. 
Erdoğan da “15 temmuz darbe girişimiyle ilgili soru sorma, bumeseyi bir daha karıştırma,
 işine bak Binali” diye cevap verdigini iddia ederek açıklıyor.
Meclis soruşturması komisyonuna da aynı talimat verilmiş olmalı ki sonuç çıkmadı. 
Ülkenin kaderine bu kadar önemli etkisi olan bir hainliğin soruşturmasını rafa kaldırdılar. 
Tabi simdilik. 
 Devran döndüğünde, ilk itirafcilarin, kimse tarafından ifadeleri alınmayan iki kara kutunun olacağıni düşünüyorum. 
İyi de ederler..