|
Yirmi yıldır devleti tek başına yöneten Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, milletle alay eder gibi ;
´Yolsuzlukların olmadığı, rüşvetin olmadığı, yoksulluğun Allah´ın izniyle olmayacağı bir Türkiye´yi biz hallederiz, bunu biz yaparız, şu an itibarıyla onun hazırlığı içindeyiz´ demişti.
Bu dalga yetmemiş olacak ki yeni bir hamle daha yapmış:
“Türkiye’yi ekonomik bakımdan geliştirecek, insanların sıkıntılarına çözüm getirecek programı olan tek parti biziz.” diye ünlemiş.
Halkbankta geceyarısı operasyonuyla ucuz döviz satışı yapılıyor ,
Hazinenin 128 milyar doları buhar olup uçuyor,
Evde sıfırlanamayacak miktarda döviz olduğu tespit ediliyor,
5 li çetenin şirketleri, kendilerinin bile haberi olmadığı devlet ihalelerini alıyor,
Partidaşı tarafından “Ankara’yı parsel parsel sattı” denilen belediye başkanının serveti hesaplanamıyor,
İktidarın bir milletvekili “danışmanlık şirketi” sayesinde devletten milyon dolarlar kazanıyor,
“Türk diye bir ırk yoktur” diyen akademisyen bozuntusu karunlaşıyor,
“Bu millet uçağa kafa atarak darbeyi engelledi” diyen meczup dolarlara boğuluyor.
İktidar sahiplerinin, mesleği bile olmayan çocukları miktarını hesaplayamadıkları servetlere sahip olup bir kısmını kumar masalarında saçıyor.
Ama yolsuzluk yok !
Dövizler ayakkabı kutularında istifleniyor,
Çikolata kutularında tatlı tatlı bakanlara sunuluyor ve o bakanlar artık bakmayıp büyükelçi yapılıyor.
Milyon döviz bir bakanın koluna saat olarak takılıyor,
Başka bir bakanın oğlu para saydığı makinelerle yatıyor,
Ama rüşvet yok !
“Faiz sebep, enflasyon sonuç” bilgeliğiyle (!) yüzde 270 lere varan enflasyon yarattılar,
Sabit gelirlinin pahalılık kavramını yitirdiği, ev sahibi olmasının artık mümkün olmadığı bir ekonomik ortam getirdiler,
Vatandaş kevgir gibi, cep delik cepken delik.
Ama ekonomik sorunları bunlar çözecekmiş !
Bunların hepsini yaşayan biri olarak ben şahsen ikna oldum (!)…
|
|
