|
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının termik santrallerin hava kalitesini arttırdığı yönündeki açıklaması çok tanıdık geldi. Çernobil faciasından sonra devlet yöneticilerimiz hiçbir önlem almadıkları gibi radyasyon tehdidini hafife alan açıklamalar yapmışlardı. O dönemde sorunların görmezden gelinmiş olması tehyi ortadan kaldırmadı. Bilindiği gibi bu felaketin sonuçları ülkemiz ve halkımız için çok ağır oldu. Şimdi kaynağı ülke sınırlarımızın içinde olan bir başka teh ile karşı karşıyayız. Ne yazık ki bu konudaki açıklama ve söylemler de yine aynı.
Radyasyonlu Çay Vakasını Hatırlattı
Çerkezköy Termik Santralına ilişkin 8 bin 459 yurttaşın verdiği itiraz dilekçesine dair Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından geçen günlerde Edirne Valiliğine gönderilen yanıtta, termik santralların bölgenin hava kalitesine olumlu etki edeceğini öne sürülmüştür. Bakanlığımızın yaptığı bu açıklama bizleri tatmin etmekten uzak olmakla beraber bir zamanlar Çernobil felaketinin ardından hükümet ve Cumhurbaşkanlığı kademelerinden yapılan talihsiz açıklamaları hatırlatmıştır.
Çernobil Faciasından Ders Almalıyız
Bildiğiniz gibi Karadenizinin hemen karşı kıyısında bulunan Çernobil Nükleer Reaktöründe 1986 yılında meydana gelen patlamayı takiben yayılan radyasyon nedeniyle dünyan en büyük çevre felaketlerinden birini yaşanmıştı. Fakat bizde bu felaketin ardından korunma önlemlerini almak yerine halkı kandırarak teskin etmek uğruna radyasyonun faydalarından bahsedilmeye başlandı. Zamanın Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral, Bizde radyasyon yok, hatta biraz radyasyon iyidir diyerek kameraların önünde çay içmişti. Bakan Aral bu cesaretiyle radyasyondan korkmayan bakan olarak tarihe geçti. Dönemin Başbakanı Turgut Özal da benzer şekilde Radyasyonlu çay daha lezzetli demişti. Yine aynı dönemin Cumhurbaşkanı Kenan Evren ise Radyasyon kemiklere yararlıdır diye konuşmuştu. Bu açıklamaların ardından kanser hastalığı zirve yaptı ve onlara güvenip çay tüketen sayısız insan kanserden öldü.
Çevresel Kirlilik Ergene Havzasını Perişan Etmiştir
Mevcut durumda Tekirdağ civarında kanser hastalığının artışına yol açan en önemli hususun kirletici sanayiden kaynaklanan çevre kirliliği olduğu söylenmektedir. Bu fabrikalara izin veren ve çevreye olumsuz etkisi olmadığını iddia eden de bir zamanların Çevre Bakanlığı idi. Ergene Havzasını perişan eden fabrikaların da her şeyi arıtacak denilen arıtma tesisleri vardı ama sonuç malum. Ölenler yine bizim hemşerilerimiz oldu.
En Modern Filtreler Bile Termik Santrallerin Yarattığı Tehyi Ortadan Kaldırmaz
Bu nedenle bilim adamlarınca belirtilen kömür dumanının canlılarda ölüme yol açan birçok tehyi barındırdığı ve en modern filtrelere rağmen bu tehlerin tam giderilmediği, ayrıca geniş bir alanda tarımsal verim kaybına, ormanlarda ağaçların kurumasına, bitki türlerinin yok olmasına, iklim değişikliğine, sera gazı oluşumuna, yüzlerce kilometreye kadar yayılabilen asit yağmurlarına, yerüstü ve yeraltı sularının ağır .llerle kirlenmesine ve aşırı tüketimine yol açtığı endişelerini paylaşmaktayız. Yine bilim adamlarına göre atıklar ne kadar işlemden geçirilirse geçirilsin, hangi filtreler takılırsa takılsın termik santrallerin çevre kirliliğine yol açması kaçınılmazdır.
Termik Santrallerin Hava Kalitesini Artırdığı İddiasına İtirazımız Var
Zonguldak Çatalağzındaki santralde de filtre vardı, sağlıklarına zarar gelmeyecekti. Ancak orada artık yaşam koşulları tükenmiş durumda. Çatalağzı halkının başka bir yere nakledilmesi bile gündeme getiriliyor. Türkiyenin en büyük kapasiteye sahip olan Afşin-Elbistan ve Yatağan Termik santralleri nedeniyle halk yıllarca zehir soludu ve hastaneler kanser hastaları ile doldu.
Termik Santrallerin Kurulması Onarılamayacak Çevre Tahribatlarına Yol Açacaktır
Bu santrallerin bölgemizde, yerli kömür kaynaklarımızın ekonomiye kazandırılması için yapıldığı iddiasına kesinlikle katılmıyor, Ya bu santrallerin neden olduğu sağlık harcamalarından doğan ekonomik kayıplar, onarılamayacak çevre tahribatları, orman, tarım ve turizm sektörlerine vurulan darbeler ve aşırı su tüketiminin neden olduğu ekonomik kayıplar ne olacak diye soruyoruz. Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi olarak biz yerli kömür dâhil hiçbir ekonomik getirinin, hiçbir gerekçenin halkımızın sağlığından daha önemli olmadığını savunuyoruz.
TEKİRDAĞ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI
|
|